Haber

prof. Dr. Aykut Akgün: “Heyelanı önlemek mümkün değil ama insanlar üzerindeki etkisini azaltmak mümkün”

prof. Dr. Aykut Akgün: “Heyelanı önlemek mümkün değil ama insanlar üzerindeki etkisini azaltmak mümkün”

SAMSUN Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. .”

AFAD ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından Samsun’da heyelan afet söyleşisi yapıldı. OMÜ Güzel Sanatlar Yerleşkesi OMÜ Sahnesi’nde gerçekleştirilen afet söyleşisinde Prof. Dr. Aykut Akgün ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Demir konuşmacı olarak katıldı. Konuşmada, Türkiye’nin en büyük heyelan alanlarının ortasında gösterilen Karadeniz Bölgesi ile ilgili afetlerin nedenleri ve önlemlerine de değinilirken, heyelanın genel tanımı ve birçok farklı türü hakkında da bilgi verildi. Söyleşide konuşma öncesinde özellikle kış aylarında meydana gelen heyelan felaketinin Karadeniz iklim kurallarına göre karşılaştırmalı olarak slayt gösterisi yapılarak bu konuda yapılabilecek afet öncesi çalışmalara yer verildi.

Aykut Akgün, heyelanın milyonlarca metreküplük bir kütlenin hareketi sonucunda dahi oluşabileceğini belirterek, “Heyelan kavramını çok genel bir kelime olarak kullanırken meydana gelen doğa olaylarından bahsediyoruz. Yerleşik bir kavram olduğu için özelde kütle hareketleri dediğimiz farklı medikal eğim süreçlerinin oluşması sonucunda bu heyelan sürecini önlemek genel anlamda mümkün değildir.Ancak bu süreç mümkün değildir. insanla etkileşimi yönetmek ve en aza indirmek ya da tamamen ortadan kaldırmak mümkündür.Bu nedenle afet yönetim sürecinde son derece değerli bir yere sahip olan doğal bir süreçten bahsettiğimizi söyleyebiliriz.Ölçek olarak bakıldığında şöyle görünebilir: yol kenarındaki küçük bir ziyafette heyelan.çok büyük,milyonlarca metreküplük bir kütlenin hareketi sonucunda oluşabilen bir süreçtir.hatasız gerçekleşen bir hareket olarak tanımlarız.araziyi tanımlarsak slayt bir sorun olarak, bu süreci yönetmenin birkaç yolu vardır. Burada heyelan sürecini olmadan önce belirlemeyi ve olmadan yönetmeyi amaçlamamız normaldir. Dolayısıyla bu açıdan baktığımızda tehlike ve risk kavramlarını ve olağan hassasiyeti önceden tam olarak tanımlamak gerekiyor” dedi.

Heyelanın jeolojik, morfolojik, fiziksel ve beşeri nedenler olarak 4 gruba ayrıldığını belirten Doç. Gökhan Demir, “Heyelan tehlike bölgesinde yapacağınız müdahalenin nelere sebep olabileceğini bilmeniz gerekiyor. Kayma direncini azaltan faktörlerin ortasında ekipmanın ana karakteristiği ya da eğimli durumu yer alıyor. Bunları jeolojik nedenler, morfolojik nedenler, fiziksel nedenler ve beşeri nedenler olarak 4 ana küme altında toplayabiliriz.Heyelan duyarlılık analizi, heyelanları mekansal bazda tespit etmektir ve heyelan olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.Heyelan alanlarının incelenmesi durumu Bu bir kelam meselesidir.Eğer bu alanı kullanacaksanız nasıl önleyeceğiniz ve sonrasında bir mühendis ile çalışarak nasıl engelleyeceğiniz faktörü oldukça değerlidir.Verilerden oluşan bir ekip var.Bu verileri kullanarak modeller yapıyoruz. ve bu modellerden sonra stabilite analizlerini sunmaktayız.Heyelanın olduğu yerin yüzey formlarını, iklimini, bitki örtüsünü, iç özelliklerini, teknolojisini, jeolojik yapısını ve yeraltı suyu koşullarını incelememiz gerekmektedir. olay meydana geldi. Buradan aldığımız numunelerle de laboratuvarda deneyler yapıyoruz” dedi.

Program konuşmaların ardından sona erdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu