CHP Genel Başkanı Özgür Özel, makamında ağırladığı T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, T24 yazarı Tolga Şardan ve T24 muhabiri Eray Görgülü’nün gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
“Bizim tek başımıza kazanamayacağımız veya İYİ Parti’nin tek başına kazanamayacağı yerleri kaybetme durumunu seçmene anlatmak mümkün değildir” diyen Özel, şöyle konuştu:
“Eski dost düşman olamaz. Birbirimize kaybettirme üzerine kurulu bir politika kurmayı doğru bulmuyorum. UYGUN Partisi’nin bu iddiaya yaklaşması durumunda Meral Hanım ile aramızdaki kişisel hukukun buna katkı sağlayacağını düşünüyorum. Daha önce kendisini ‘Başkanım’ diye aradığımda bana ‘Abla’ dememi söyledi. ‘Hayırlı olsun’ dedi. Bana ‘Başkanım’ dediğinde ‘Şimdi nasıl olacak’ dedim. ?’ Dedim güldük. O halde aramızdaki abi-kardeş hukukunun, eğer eritilmesi gereken buz varsa tarafların buzları eritmesine de imkan verebileceğini düşünüyorum. Takdir ediyorum Sayın Başkan, başka bir karar verirlerse. Kimse bizimle ittifak yapmak zorunda değil ama ben bir şekilde “Türkiye’de her seçim bölgesinde değil, tek başımıza kazanamayacağımız yerlerde onları kaybetmenin şu anlama geleceğini düşünüyorum” Seçmenin, partilerimizin ve Türkiye’nin kaybetmesine neden oluyor ve bunu anlatmakta zorlanacağız. Uygun görürlerse bunu yapacak süreci başlatacağız.”
Özel, GÜZEL Partisi Genel Başkanı Meral Akşener ile henüz bir görüşmenin planlanmadığını belirterek, “Henüz o konuda bir karara varmadık. Meral Hanım isterse olur. “Meral Hanım’dan bir talep gelmezse arayıp nasıl yapabileceğimizi sorabiliriz” dedi.
‘HEDEP’LE BİR ŞEY YAPILACAKSA HEDEP’İN ÖNÜNDE YAPARIZ, YAPMIYORSANIZ YAPMAYACAĞIZ’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ile de görüşeceklerini kaydeden Özel, şöyle devam etti:
“Her iki Eş Lider de beni aradı. Ayrıca ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelecekler. HEDEP’in genel liderlik düzeyinde soruna nasıl baktığını tam olarak duymak isterim. Birbirimizle tanışmamız lazım. Eşbaşkanlarla görüştükten sonra Parti Meclisini bu konu hakkında bilgilendireceğim. HEDEP gerçekte ne istiyor? Çünkü bazı açıklamalar var. HEDEP’in genel liderlik düzeyinde soruna nasıl baktığını tam olarak duymak isterim. Türkiye’de Kürtlerin önemli bir kısmının, bir kısmı da sol seçmenin oyunu almış bir partiden bahsediyoruz. Ama benim ‘Bırak kapalı kapılar ardında, açıktan da görüşmeyeceğiz’ diye bir şeyim yok. Aksi takdirde AK Parti gerçekte olmayan ittifakı dezenformasyonla ilan eder. ‘Anlaştılar, bu oldu, bu oldu’. “Bir şey yaparsak bunu kamuoyuna yaparız, yapmazsak yapmayız.”
DEMİRTAŞ’IN SORUSUNA CEVAP: ‘ADİL YARGILANMADIĞI AÇIKTIR’
Özel, kongre konuşmasında Selahattin Demirtaş’a selam vermesinin YETERLİ Partisi’ndeki bazı isimler tarafından eleştirildiğini ve bu eleştirilerin işbirliği sürecini etkileyip etkilemeyeceği sorulduğunda hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bu beni etkilemiyor. Bir kez daha söylüyorum bu selam sadece Selahattin Demirtaş’la ilgili değil. Selçuk Mızraklı isminden de bahsettim. Seyahat tutuklularından da bahsettim. Söylediklerimin ortak özelliği HEDEP üyesi olmaları değil, yargılama süreçlerinde ciddi haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalmalarıdır ve bu, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla da tescillenmiştir. Adil yargılanmadıkları ortada. Soruna bu perspektiften bakıyorum.
‘CHP İTTİFAK YAPMMAK İSTEMEZSE BİR AFET SENARYOSU DEĞİLDİR’
Özel, YETERLİ Partisi’nin İstanbul ve Ankara’da işbirliğini kabul etmemesi halinde nasıl bir yol izleyecekleri konusunda da şunları kaydetti:
“Araştırmalar şunu da gösterdi ki, Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişimin yarattığı heyecanı hepimiz sahada görüyoruz. Değişikliğin olumlu karşılandığı ve umut verdiği söyleniyor. CHP’de yaşananlar sadece genel bir liderlik değişikliği değil, takımlar da değişti. 43 yıllık Parti Meclisi ve 46 yıllık Merkez Yürütme Kurulu vardı. Uzun zaman önce parti içinde bir taban dalgasının olacağı konuşuluyordu. Bakıyorum ki o taban dalgası artık partiyi yüzeyde çok daha yükseğe taşıyan bir dalgaya dönüştü. Buna devam edeceğiz. Bizim ittifaklara ihtiyacımız yok. Türkiye’nin iş birliğine ihtiyacı var. Ama diyelim ki sizinle ittifak yapmak istemediklerini söylediklerinde bu Cumhuriyet Halk Partisi için bir felaket senaryosu değil.”
‘BAY. EKREM İSTANBUL’A MÜHÜRLÜ, BEN CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NE MÜHÜRLÜYÜM’
Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun Karargâh üzerindeki nüfuzu tartışılıyor. Öte yandan kongre öncesinde delegeleri ikna etmeye yönelik bazı sözler verildiğine dair iddialar da var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Soruya şu şekilde cevap verdi:
“Daha önce de söylediğim gibi Ekrem Başkanımızla kardeşlik hukuku diye tanımladığımız bir ilişkimiz var. CHP’de birçok insanla bu ilişkim var. Mesela Burhanettin Bulut da var. Bu nedenle basın bağlantılarını Burhanettin Bulut’a verdim çünkü onun iletişim konusundaki yeteneğini biliyordum. Kamu işlerinde başarılı kurumsal ilişkiler deneyimi olan, her şeye sıfırdan başlayabilen, herkese eşit davranacağını düşündüğüm bir arkadaşıma verdim. Ekrem Bey’le birbirimize olan güvenimizi zedeleyecek hiçbir şey yaşamadık. Ekrem Bey İstanbul’a mühürlendi, ben de Cumhuriyet Halk Partisi’ne mühürlendim. Eğer Türkiye ile ilgili bir tez yazacaksak o zaman Ekrem İmamoğlu olarak belirlenecek doğru aday diye bir şey yok. Erdoğan’ı ya da AK Parti’yi yenip Türkiye’de sosyal demokrasiyi iktidara getirecek olan adayımız olacaktır. Birlikte kazanacağız. Bazıları bu ilişkiyi bozmaya çalışacak. Buna izin vermeyeceğim. Ekrem Bey bana İstanbul ile ilgili konularda bilgi veriyor. Ona önerilerde bulunuyorum. Partiyle ilgili konularda tıpkı sevdiğim ve güvendiğim tüm arkadaşlarım gibi Ekrem Bey’e de danışırım ama aramızda vesayet ilişkisi olduğunu iddia etmek öncelikle bana, ikincisi Ekrem Bey’e haksızlık olur. ve üçüncüsü partiye. Her iki yönde de olumsuz şeyler konuşuluyor. Bu konularda bilgisi olan herkes savcılığa gitmeli. Kongreyi tüm Türkiye’nin önünde kazandım. Kongre için hiçbir belediye başkanına tek kelime etmedim. Ayrıca birçok tartışmayla da karşılaştım. Bunu parti yapıyor, bu belediye başkanı bunu delegelere yapıyor. “Kemal Bey’in bundan haberi olmadığını söyledim.”
KAYNAK
